-->

Ateist ve Müslüman

Ateist ve Müslüman ile ilgili görsel sonucuBir ateist ile bir müslüman arasindaki en belirgin fark, bir tarafin kararli seçim yaparken diger tarafin kendisi adina yapilmiş seçimi sualsiz kabullenmiş olmasi ve aci bir şekilde bunu kendisinin sectigine inanmasidir. (Itiraz edecek Muslumanlardan Ben Bir Muslumanim Cunku yazimi okumalarini rica ediyorum.) Özellikle ülkemiz gibi Islam ülkelerinde kisinin ateistlige ulaşmasi, onun, bilgi toplama, sentez yapma ve sonuca ulaşmasinda karşilaşacagi engellere ragmen bu akli yolu seçmesi takdire şayandir. (Engel derken laf olsun diye soylemiyorum. Ateizmi teşvik eden veya Islam’i kotuleyen kitaplari Turkce olarak bulmaniz pek olasi degildir. Isterseniz gidip Richard Dawkins’in ‘Gen Bencildir’ kitabini veya Arif Tekin’in ‘Kuran’in Kokeni’ kitabini sorun mahallenizdeki kitapciya, var miymis? Bu tip kaynaklara Internet’ten erişiminiz de yasaklarla engellenir. Isterseniz yine Richard Dawkins’ten basladik oradan devam edelim, bir ateizm sitesi olan http://www.richarddawkins.net adresine girmeyi deneyin. Hala bir şekilde bilgiye ulasip araştirirsaniz da cok acik olmasa da cevrenizden tehditkar yorumlar alabilirsiniz. Kucuk bir şehirde yasiyorsaniz zaten Ateist oldugunuzu soylememeniz daha saglikli bir karar olur.)
Ateistler için en başta gelen şey merak, bilimsel düsünce ve nihayetinde bilgidir. Eger bir bilimsel düşüncede degişme olursa ateistler de bu degişimi yadirgamazlar. Örnegin Eve’in Homo Sapiens’in genusundan oldugu ve atalarimizdan olabilecegi hipotezi, daha sonra hatali bulundugunda ateistler bunu hiçbir zorlama olmadan rahatlikla kabul etmişlerdir. Veya ekstrem bir ornek verelim, eger bir gün bilim, Tanrinin oldugunu ispatlarsa, ateistler yine hiç gocunmadan Tanri’nin varligini kabul edeceklerdir. Dinlerin insan icadi olmasi ve yanlişligi konusundaki dusuncelerindeyse herhangi bir degişim olmayacaktir.
Bir Müslüman’in bir ateiste sunacagi argümanlar (Musluman Argumanlari yazima gozatin), ateist için hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Çünkü ateist olma sürecinde bu argümanlarin hepsi, zaten ateist tarafindan irdelenmis, yanlişliklari görülmüş, kişi bunun üzerine ateistlige ulaşmiştir. Öte yandan, bir ateistin bir müslümana sunacagi argümanlar ise Müslüman kişi tarafindan araştirilmamiş, bilinmeyen ve/veya duygusal kararla reddedilen argumanlardir. Nadiren bu argümanlar arastirilmişsa dahi, bu araştirmalar bilginin gerçek kaynaklarindan degil, çarpitilmis ve filtrelenmiş Islami kaynaklardan yapilan araştirmalardir. Buna en iyi ornekse ateistleri cahilligiyle ve bunun farkinda olmayişiyla guldurmeyi başaran Harun Yahya uydurma isimli Homo Sapiens’in siteleridir. Yani daha bilgiyi irdelemeye başlarken bile, kendi dünyevî görüşlerine göre biçimlendirilmiş “yanliş” bilgiyi ele almaktadirlar. Ateist, hiç bir bilgiyi koşulsuz kabul etmez. Her bilginin varligi ve dogrulugunun delillerini görmek ister. Hatta ifademi degiştiriyorum, yoklugunun delillerini görmek ister. Örnek vermek gerekirse, Müslüman kişi, ateiste “ruhlardan” bahsettiginde, bu, ateist için geçersiz bir bahistir. Ruhun varligi, en az cinlerin veya tabiat melegi Mikail’in varligi kadar içi boş bir bahistir. Ama Müslüman, kendisine sunulani koşulsuz kabul edendir. “Tabiat olaylarindan bir melek sorumludur, çünkü kutsal kitapta öyle yaziyor” dendiginde Müslüman için konu kapanmiştir. Koşulsuz olarak tabiat olaylarindan bahsi geçen melegin sorumlu oldugunu kabul etmistir bile. Aksini iddia edenle de sonsuza kadar tartişip o melegin varligini savunabilir. Tabiat olaylarindan sorumlu bir tanrinin zaman icerisinde yok edilemedigi icin melekleştirilmis olabilme ihtimali, Musluman tarafindan pek tabii kabul gormez.
Benzer şekilde Tanri argümani da ayni şekilde degerlendirilebilinir. Farkli bir örnekle yaklaşalim olaya… Hukuk, bir şüphelinin ilişkilendirildigi suçu işleyip işlemedigine, gorgu taniklarinin ifadelerine, sunulan kanitlara bakarak karar verir. Eger kanitlar yetersiz görülürse verilen yargi, kanitlarin yetersizligi nedeniyle suçlunun beraati, yani suçsuz oldugunun kabulü üzerinedir. Buradan yola çikarak, Tanrinin varligi hakkinda eldeki kanitlar sadece onun oldugunu iddia eden, en yenisi 1400 yillik gayet kotu kurgulu masal (ilahi) kitaplaridir. Bunun dişinda standart “dindar” kanitlari vardir ki, yine bunlar bir ateist icin dinlemesi vakit kaybi olan argumanlardir. Ornegin,  ‘bu muhteşem duzen, muhtesem organ goz, vs. sadece muhteşem bir tanri tarafindan yaratilmiş olmalidir’ gibi bir iddia cok sik duyabilecegimiz bir iddiadir.  Bu iddia sahiplerine, ‘o muhteşem tanriyi kim yaratti’ sorusu soruldugunda dindar kisiler onun yaraticisi olmadigini, ispatinin da yine onun yazdigini iddia ettigi kitapta oldugunu soyleceklerdir. Buradaki dongusel mantigi hatta duzelteyim, mantiksizligi tartismak bile bir ateist icin aslinda zaman kaybindan başka bir şey degildir.
Bir de farkli açidan inceleyelim bu iki tip düşünceyi savunanlari. Ateist için hayat, dünyada nefes alabildigi bilinçli süreçten ibarettir. Bu süreyi kendisi için en pozitif şekilde degerlendirmek ister. Anin degerini çok iyi bilir. Iki büyük karanlik arasindaki bir kivilcimdan ibarettir hayat onun için. Bu kadar kisa süreli bir hayati, benzeri canlilarla ortak bir şekilde en yüksek verimde degerlendirmek ister. Buradan kastim, dunyadaki diger canlilarin salt insan icin yaratildigi inancina sahip degildir ateist. Aksine, diger tum canlilar gibi kendisinin de bir hayat dongusunde bulundugunun bilincindedir. Ateistin evinde besledigi bir köpek varsa, o köpek bir hayvandan ote, onun dostudur. Bahcedeki sari ciceklerin renginden haz alir, kokusunu doya doya içine çeker. Bu muhtesem sari rengin amacinin, boceklerin dikkatini cekmek oldugunu, cevreye yayilan muhtesem kokununsa boceklere ruşvet olarak verilecek ozden veya nektardan yayilan koku oldugunu bilir. Cicegin bu sekilde evrilmesindeki amacinsa en verimli şekilde dollenebilmesi ve turunun devamini saglamak oldugunu bilir. Ateist, senelik iznini en cok keyif aldigi şeyleri yapmakla geçirmek ister. Belki seyahattir bu, belki de oglenlere kadar uyanmamak… Ateist icin mucize diye bir şey yoktur. Eger bir olayin kokeni, surec veya sonucu aciklanamiyorsa bu sadece bilgi eksikligindendir. Ateist, bir batil inanc olarak tahtaya uc kere vurmaz. Ama degişik kulturlerde neden boyle bir gelenek oldugunu merak edebilir. Bunun mitolojik bir baglantisi olabilecegini, agaclarin iyi ruhlu olmasindan dolayi onlara ‘ben buradayim’ diyerek varliklarini bildirmek, onlarin korumalarini istemek olacagini ogrenebilir. Muslumanlarin Cehennem diye korkutulduklari yerin aslinda Israil’de Hinnom vadisi isminde, insanlarin yakildigi eski bir kurban yeri oldugunu, ismin kokenininse Yunanca Gehinnam kelimesinden geldigini cok rahatlikla araştirip ogrenebilir. Kuranda Cennet icin, icinden irmaklar akan ifadelerinin, Eski AhitteEden Bahcesi adiyla anlatilan verimli bolgenin ve dort nehrin (ikisi Firat ve Dicle olmak uzere) oldugu bolgeyi tariften alinti oldugunu ogrenebilir. 40 derece sicakta ayak bileklerine kadar pardesulere burunen ve muhtemelen onun ortunmesini isteyen hic bir Musluman erkegin terlemedigi kadar terleyen zavalli Musluman kadinlara acir ve aslinda onlarin kapanmalarinin sebebinin Islam oncesi adetlere ve bunun da otesinde, Islam’in kurucusu Muhammed’in, karilarinikiskanmasina bagli oldugunu bilerek uzulur. Islamin yaklasik ilk 15 yilinda kadinlarin ortunmedigini,Allah ismi verilmis tanimlanamaz ilahin cok sik yaptigi gibi bir anda fikir degistirerek kadinlari ortmeye karar verdigini aciyla gulumseyerek bilir.
Muslumandaysa durum farklidir. Müslüman, iki karanliktan sadece sonrakiyle ilgilenir. Dogumundan önceki 13.7 milyar yil onu hiç mi hiç ilgilendirmez. Eger varsa, 23 milyar yil oncesi de… Müslüman sadece ölümünden sonraki kabir azabiyla, kiyametle, Cennet ve Cehennem ismiyle ögretildigi mekanlarla ilgilenir. Hayatinin amacinin bunun üzerine olduguna yogunlaşmiştir. Cok buyuk ihtimalle evinde köpek beslemiyordur. Besliyorsa da, o köpegin Allah isminde bir bilinmez guc tarafindan kendi kullanimi için sifirdan yaratildigini düsünür. Kopeklerin kurtlardan evrildigini, 1000’e yakin kopek cinsinin dogal seleksiyon da degil, yapay seleksiyonla insanlar tarafindan turetildiginiyse bilmez. Evinin içinde bulundugu takdirde abdest bozucu özelligi oldugundan(!) namaz önceleri sevgiye ac köpekten uzaklaşir. Saksidaki sari renkli müthis kokulu çiçegin yine kendisine güzel gözüksün ve güzel koksun diye Allah isimli bir ilahi güç tarafindan sifirdan yaratildigina inanir. O cicekten nektar toplamak icin dolanan ve polenlere bulanan, bu sayede cicegin  dollenmesini saglayan arinin yaptigi balinsa Allah’in emriyle insan yesin diye yapildigina inanir. Yillik izninde en keyif aldigi seyleri yapmasinin fazla bir anlami yoktur. Çünkü Müslüman için keyif, ozellikle kacinilmasi gereken bir seydir. Keyiflerin en büyügü onu ölümünden sonra beklemektedir. (Iri gozlu cocuk yaşta bakire huri, golgelikler, alkolsuz şarap nehirleri, bilezikler gibi belki 1400 yil oncesi col erkeklerinin ruyalarini susleyen maddi şeylerdir bunlar.) Sanatin her turlusu bir Musluman icin zararlidir. Kadinlarin evlerinden cikmamalari, kapanmalari, itaatkar olmalari esastir. Cehennem kelimesinin kokeni, kadinlarin Islam’in ilk 15 yilinda neden kapanmadigi, Kurandaki matematik ve mantik hatalari ve celişkiler, asla ama asla sorgulanmamasi gereken şeylerdir. Sorgulayani daha once kendilerine ogretildigi gruplara koymak (kafir) ve gerekirse oldurmekse sevap adini verdikleri arti puan kazanim aracidir.
Musluman icin siraladigim bu bir kac ornegi cok aşiri buluyor ve ‘ben de muslumanim ama ben gayet farkli duşunuyorum’ diyorsaniz, size  aslinda Musluman olmadiginizi mujdelemek durumundayim. Muslumanligin kitabini okudugunuz takdirde yukarida listeledigim bir kac onermenin tamamen Kuran’a dayandigini farkedebilirsiniz.
Son olarak, cok kisaca Muslumanlarin kafalarinda yarattiklari Ateist kalibina deginmezsek olmaz. Bir Musluman’a gore Ateist, ortalama bir tecavuzcudur. Cunku tecavuz eder de siyrilirsa olumunden sonra onu cezalandiracak bir guc olmadigina inanir. E bu durumda neden onune cikana tecavuz etmesin ki. Maalesef bu sekilde dusunenler bu siteye dahi yorum yazmislardir. Ahlak degerlerinin sadece olum sonrasi cezayla korunabilecegini dusunen bu insanlar beni en cok korkutanlardir ve muhattabim degillerdir. Bunun disinda benzeri ozelliklere de sahip olunmasi kacinilmazdir bir Ateist icin… Hirsizlik, yalancilik, asagilik olmalari, yaşamak icin hicbir amaci olmamalari, neden intihar etmedikleri anlaşilamayan, insan gorunumundeki domuzlardir Ateistler. Ateistler Islam’a dil uzatirlar, milletin dinine karsi saygisizlardir, “haşa Allah yoktur” derler, Muhammed’in adini agzina alirlar ve saygisizlik yaparlar. Pek tabii bu kadar katilik kulaga inanilmaz gelse de gercek budur. Sansliyiz ki ulkemizde bu katilikta Muslumanlarin sayisi oldukca azdir, light Musluman sayisi cok daha fazladir🙂
Simdilik taslak olarak yazdigim bu karşilaştirmalari tartişmalarimizla daha da genişletebilecegimizi umuyorum.
Bir sonraki yazida goruşmek uzere…