-->

Jason Bourne (2016)

jason bourne 2016 poster
2004 yılında gözden kaybolan Jason Bourne (Matt Damon) bu filmle tekrar sahalara iniyor. Artık kim olduğunu bilen ve hafızası geri gelen Jason Bourne geçmişteki sırlarını keşfetmeye karar vermiştir. Bildiklerini ifşa etme tehlikesinden dolayı CIA’in bir numaralı hedefi olan Jason Bourne, Nicky Persons‘ın (Julia Stiles) yardımıyla babasının ölümüyle ilgili gerçekleri araştırıyor. Aynı zamanda bu tehlikeli yolda onu durdurmak için çok güçlü düşmanlarla da mücadele etmek zorunda kalıyor.
Serinin bu filminde kadroya CIA’in yöneticisi Robert Dewey rolünde Tommy Lee Jones, siber analiz uzmanı Heather Lee rolünde Alicia Vikander ve kötü karakter Asset rolünde ise Vincent Cassel katılıyor.

Adeta bir Jason Bourne olmak için doğmuş olan aktörümüz Matt Damon serinin bu filminde de performansından ödün vermemiş. Hani bazı filmleri sırf başrolünde oyuncu için izlersiniz ya bu da o tür filmlerden olmuş. Matt Damon yine sahalarda kendini gösteriyor fakat bu sefer neden sahalarda olduğundan haberi yok. Birileri eline bir malzeme verip oyna demişler sanki. Buradaki sıkıntı oyunculukta değil senaryoda. Serinin üçüncü filmi Son Ultimatom‘da bir intikam duygusu ağır basıyordu. Ama sadece bununla kalmayıp senaryoya birkaç unsur daha eklenmişti ve film izlenebilir hale gelmiş, seri benliğini bozmamıştı.
Şimdi bu filme baktığımızda kadroya tanınmış biraz daha oyuncu eklenmiş. Aklıma ilk gelen soru şuydu: “Yine senaryodaki eksikliği kadrosuyla gidermeye çalışan bir filmle mi karşı karşıyayım?” Maalesef ki öyle olmuş. Yılların eskitemediği aktör Tommy Lee Jones, yükselen yıldız Alicia Vikander ve Fransız aktör Vincent Cassel da kadroya dahil olmuş. E hadi bir de senaryoya bakalım. İlk filmde adını ve geçmişini hatırlamayan ajanımız Jason Bourne bu filmin geçtiği süre zarfında adını ve dahil olduğu CIA programı hakkında her şeyi öğrenmiştir. Bildiklerini ifşa etme tehlikesi sebebiyle Jason Bourne CIA’in bir numaralı hedefi halindedir. Serinin bu filminin konusu da o her şeyini öğrendiği CIA programının bir ucunun babasının ölümüne çıkıyor olmasıdır. Ajan Nicky Persons’ın yardımıyla babasını kimin öldürdüğünü bulacak ve cezasını verecektir.
Gördüğünüz üzere ana tema olarak bir intikam arzusu işlenmiş. Bunu zaten yapmamışlar mıydı? İşte seri filmlerin kanayan yarasıdır bu. Seri devam ettikçe senaryo hazırlamaya malzeme kalmaz veya kendini tekrar etmeye başlar. Ama en azından sonundaThe Bourne Legacy (Bourne’un Mirası) filminden sonra Matt Demon’lı bir Jason Bourne filmi geldi. Buna da şükür. Dediğim gibi başrol oyuncusu filme geri döndüğü için hafiften de olsa film özüne dönmüş gibiydi. O efsane film müziğini duymak bile insanı heyecanlandırıyor.
Oyunculardan Tommy Lee Jones’un performansını yetersiz buldum. Çünkü sonuna kadar sergileyeceği bir rol verilmemiş. Verilseydi eminim çok iyi üstesinden gelirdi. Alicia Vikander’in sadece Ex Machina ve The Man from U.N.C.L.E. adlı yapımlardaki performansını gözlemlediğim kadarıyla Jason Bourne serisinin bu filmindeki çabası da mükemmeldi.
Eğer Jason Bourne serisi otobanda seyreden bir konvoy olsaydı bu film ancak emniyet şeridine girmiş bir vasıta olurdu. Konvoy dedim çünkü devam filmi için yine açık bir kapı bırakıldı. Umarım devam filmi yoldan çıkıp başka sulara yelken açmaz. Seviyoruz seni Matt Damon!