Meslek Liseli neden mutsuz?
Bu soruyu hemen yanıtlayayım: Kendisine gerçekler ve doğrular söylenmediği için mutsuz. Ama mutsuzluğun asıl kaynağı, Türkiye’de klasik lise ve meslek okulu (lisesi) ayrımının ilköğrenimin sonunda yapılmaması Öğrenciler herhangi bir pedagojik norma ya da sınava dayalı sisteme göre klasik lise ya da meslek liseleri gitmiyorlar.
Gençler yeteneklerine göre değil ailenin maddi durumuna ve�tercihine göre�meslek öğrenimi görüyorlar. Mutsuzluğun kaynağı bu.
***
Eğitim tarlasını dinamitleyen de bu çarpıklık. Demek ki klasik lise, meslek lisesi ayrımının ilköğrenimde okullar tarafından yapılması ya da bunun sınav sistemine bağlanması gerekiyor. Mevcut sistemin (sistemsizlik) acıklı durumu lise mezunlarının girdiği gardiyanlık sınavında ortaya çıkıyor. Sınava giren lise mezunları ilkokul öğrencileri için hazırlanan kitaptan alınan sorulara bile doğru yanıt verememişler.
Bunun şaşılacak bir tarafı yok. Gardiyanlık sınavına giren sözde lise mezunları, aslına bakarsanız, lise öğrenimi görmeye yeteneği olmayan ya da mevcut eğitim sistem ve düzeninin kurbanı öğrenciler. Belçika, Fransa ve Almanya’da uygulanan sistem Türkiye’de de uygulanmış olsaydı bu sözde mezunlar liseye değil çıraklık okullarına, meslek okul ve liselerine girebileceklerdi.
Eğri oturup doğru konuşalım: Her yıl üniversite sınavlarına girenlerin ancak yüzde onu klasik lise öğrenimi görebilecek yetenek ve düzeye sahip. Bunlar zaten her yıl üniversite sınavlarını kazanıyorlar, geriye kalan sözde lise mezunları ise�sapır sapır dökülüyor. Yani ilköğretimin yapması gereken elemeyi üniversite sınavları�yapıyor.
Ama bu gerçeği, bu doğruyu gören ve söyleyen yok! Söyleyip yazanlar da öğrenciler, aileleri, velileri ve MEB tarafından düşman ilan ediliyor. Türkiye’de 1 milyon lise mezununun üniversite sınavına girmesi, girebilmesi tam anlamıyla bir pedagoji skandalıdır.
***
Belçika’nın eğitim sisteminin yapılandırdığı öğrenciler, ülkeyi TIMMS�raporuna göre, fizik-matematik-fen bilgileri dalında Avrupa birincisi, dünya beşincisi yapmışlar. Dünya sıralamasında Belçika’nın önünde�SİNGAPUR, GÜNEY KORE, HONG HONG�ve�JAPONYA yer alıyor.
Yukarda adlarını büyük harfle yazdığım ülkelerde uygulanan sistemleri bilmiyorum, incelemedim. Ancak�iddia ediyorum:�Ancak ilköğretim döneminde çok sıkı elemeci sistem uygulayan�ülkeler dünya sıralamasında ilk dörtte yer sahibi olabilirler. Türkiye ortalama öğrencileriyle böyle bir sıralamada ilk elliye giremez!
Türkiye böyle bir sıralamada�nerede yer alıyor; adını büyük harflerle yazdığım ülkelerde uygulanan sistem nedir, Türkiye’deki sisteme benziyor mu; klasik lise ve meslek lisesi ayrımı var mı, varsa bu ayrım kaçıncı sınıfta yapılıyor? Milli Eğitim Bakanlığı İHL’ne üniversite hakkı vermek için yedi dereden su getirirken sorduğum soruları yanıtlarsa çok sevinirim. Meslek lisesi öğrencilerini mutsuz eden kim o zaman anlaşılır!
***
Türkiye�ABD hesabına komünizmin kafasını ezeyim derken ulusal eğitim ve öğretimin başını ezdiği dönemden önce durum şöyle idi:
Önce olgunluk (bakalorya sınavlı) dört sonra üç yıllık liseler vardı. Olgunluk sınavını veremeyenler yedeksubay olabilirler ama üniversiteye giremezdi. Köy Enstitüsünü bitirenler Yüksek Köy Enstitülerine; Öğretmen okullarını bitirenler Eğitim Enstitülerine, Sanat Okullarını bitirenler Yüksek Tekniker okullarına, İmam-Hatip Liselerini bitirenler Yüksek İslam Enstitülerine, Ticaret liselerini bitirenler Yüksek Ticarete ya da İktisadi ve Ticari İlimler�Akademilerine�giderlerdi. Üniversitelere ise sadece lise mezunları.
Bu sistem, klasik liseler ile meslek okullarının altıncı-sekizinci sınıflarda ayrılmasının dışında dönemin evrensel sisteminin neredeyse aynıydı. Ve bütün Avrupa Birliği ülkelerinde şu anda bu sistem uygulanmaktadır.
1950’den sonra gelen bütün�iktidarlar ve 12 mart ve 12 eylül rejimleri eğitim-öğretim düzeyini bugünkü rezil durumuna getirdiler. AKP hükümeti ise hazırladığı tasarı ile ülkeyi uçuruma itiyor!
(Salı günkü yazımda aynı konuyu ele alacağım.)
Yaşlı Wolverine geliyor
Hugh Jackman, yeni Wolverine filmi hakkında açıklamalar yaptı… Ünlü çizgi roman serisi X-Men'in sinema uyarlamalarından ayrı o...
Popüler Yayınlar
-
Mehmet Nazif Günal kimdir? MNG Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nazif Günal kimdir? Turizm ve medya sektörlerinde de boy gösteren ...
-
Çok satan kitaplar, bir kitabın kalitesi hakkında bir fikir vermez genellikle. Hatta kimi zaman tam tersi bir durum dahi ortaya çıkabilir....
-
Spiritüellik güçlü bir ilkedir. Spiritüelliği din ile karıştırmamak gerekir. Spiritüellik, yani ruhanilik, sizin Yaratıcı Kay...
-
Küçüklükten beri aklımızı meşgul eden sorularan biridir bu. Adamın üstüne bir şarjör mermi boşaltırlar adam ölür. Sadece rol icabı öldüğünü...
-
Zaman kavramının tam olarak anlaşılması, özellikle fizik biliminde pozitif bağlamda çok büyük bir sıçrayışa vesile olmuştur. Simetrik bi...
-
Hemen hepimizin bir ev almak veya araba almak hayalidir. Bu cinsiyet ayrımı gözetmez ve herkesin hayallerini, kafasına göre dizayn ed...
-
Her insan kendi bünyesine uygun bir şekilde gerektiği kadar uyumak zorundadır. Bu durum birçok insan için değişse de, minimum uyku süreleri...
-
Mary Celeste Mary Celeste (ya da Sir Arthur Conan Doyle'un kurgusal bir karakter olarak verdiği isim olan Marie Celeste) 4 Aralık 18...
-
Geçtiğimiz kış hiç aklımda olmayan bir iş geldi başıma. Doğrudan doğruya kendi dalgınlığım ve dikkatsizliğim sebebiyle yaşadığım ol...
-
Bir grup teröristin CIA eski ajanı Leonard Turner ‘ı (Bruce Willis) kaçırması kaçırması üzerine oğlu Harry Turner (Kellan Lutz) onu...
facebook
twitter
google+
fb share